MERHABA..

Hepinize merhaba...Ben bir mutfak aşığıyım. Mutluyken ,hüzünlüyken ,huzurluyken ,sıkılmışken ,genelde gece uyku tutmamışken mutfakta ya bir şeyler yaparken bulurum kendimi yada maalesef yaptıklarımı yerken...Çocukluğumdan beri gelen bu aşkı, merakı ,öğrendiklerimi sizlerle paylaşmaya sizin paylaşacağınız fikirlerle tariflerle yeni mutfak maceraları yaşamaya karar verdim .Sizler sayfama bende aranıza hoş geldik ...


16 Nisan 2013 Salı

PORTAKALLI ŞEKERPARE


portakallı şekerpare


  E biraz geç kaldım biliyorum portakallı bu tarif için . Epeydir yazmak istediğim bir tarif aslında portakallı şekerpare. Uzun zaman önce Oktay ustanın programından almıştım tarifi. Denediğimde de çok beğendim . Aslında pek şerbetli tatlılar sevmesem de , portakallı şekerpareyi çok sevdim . Ağzınızda dağılan oldukça hafif bir tadı oluyor. Birde küçük küçük yaptınız mı hopp tek atımlık şekerpareler...=)
  Ehh marketlerde halen portakal varken sizde bir an önce deneyin diye lafı çok uzatmadan tarifi vereyim hemen
Malzemeler :
3 yumurta ( 1 tanesinin sarısını üzeri için ayırın )
1 paket yumuşamış margarin
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1/2 çay bardağı pudra şekeri
1/2 çay bardağı irmik
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Şerbet için :
3,5 su bardağı su
4 su bardağı şeker
1 adet portakalın suyu

Üzeri için : portakal kabuğu rendesi , hindistan cevizi ve ayırdığınız yumurta sarısı

Bir yumurtanın sarısını ayırdıktan sonra diğer tüm malzemelerinizle hamurunuzu yoğurun. Yumuşak fakat elinize yapışmayan bir hamurunuz olacak. Ceviz büyüklüğünde parçalar kopartarak yuvarlayın ve tepsinize yada borcama aralıklı olarak dizin. Bu arada şerbetinizi kaynatın.
Şekerparelerinizin üzerine yumurta sarısı sürerek portakal kabuğu ve hindistan ceviziyle süsleyin . Önceden ısıttığınız 170 derecelik fırında kızarıncaya kadar pişirin.
Fırından çıkarttıktan sonra ılık şerbeti üzerine gezdirin ve iyice çekmesini bekleyin .
Mutfağınıza miss gibi bir portakal kokusu yayılacak . Soğuduktan ve şerbetini iyice çektikten sonra portakal kokusundan sonra damağınızı bu tatla buluşturmanın vakti geldi . Afiyet olsun .



15 Nisan 2013 Pazartesi

RUŞEYMLİ KURABİYE ( ETİ BURÇAK TADINDA )


 Övünmek gibi olmasın hem çok marifetli , hemde çok tatlı komşularım var. Onların sayesinde evimi her geçen gün dahada sevdiğimi sık sık söylüyorum zaten . Bu tatlı insanlardan birtaneside çoook sevdiğim Ömürcüğüm =) . Geceleri ekmek pişiren,yeni tarifler deneyen Ömür en son ruşeymli kurabiyesiyle haftaya damgasını vurdu . Benimde klasikler arasına girecek bir kurabiye tarifim oldu.Bu tarifin en güzel özellüği tadının ve kıvamın tam burçak bisküvüsü tadında olması. Aynı zamanda ruşeym tabiki epeyde faydalı bir şey . Eeee peki nedir ruşeym diyenler için .

Buğdayın işlenerek una dönüştürülmesi sürecinde özel ayrıştırma işlemleri sonucunda 1 tonundan sadece 1 kilogram elde edilen ve E vitamini bakımından zengin olduğu belirtilen ”ruşeym” (wheat germ) Buğdayın özü demek. Bu bilinen Buğday taneciğinin en tepesindeki cücüktür. Buğdayın iç bölümünden oluşur. Tepesindeki o küçücük hayat kaynağı, Bitki oluşmasını sağlayan rüşeym’dir.
Buğday ruşeymi, tanenin filizlendiği bölgedir. Muhteviyatında yüksek miktarda A,E ve B1 vitamini, lesitin, esansiyel yağ asitleri ve proteinler ile minerallerden çinko, manganez ve krom bulunmaktadır.Aktarlarda kolaylıkla bulabilirsiniz . Ayrıca ekmeklerde , yoğurda karıştırarak yada salataların üzerine serperek kullanabilirsiniz.

İşte böyle bu faydalı , sağlıklı aynı zamanda lezzetli kurabiyenin tarifi de şöyle =)
Malzemeler :
90 gr tereyağı - oda sıcaklığında -
100 gr esmer şeker
1 yumurta
20 gr rendelenmiş hindistan cevizi
25 gr ruşeym
200 gr tam buğday unu
1 tatlı kaşığı kabartma tozu

Fırını 180 dereceye ayarlayın.tereyağı ve şekeri mikserle çırptıktan sonra yumurtayı ekleyin ve çırpmaya devam edin. Daha sonra karışıma diğer kuru malzemeleri ekleyin ve yoğurun. Hamurdan tatlı kaşığı büyüklüğünden parçalar kopartarak yuvarlayın ve yağlı kağıt serili tepsinize dizin. Çatalla üzerine bastırarak yassılaştırın. 12 dakika kadar kızarıncaya dek pişirin ve ızgara teli üzerinde soğutun . Dilerseniz kavanozlarda uzun süre kurabiyelerinizi saklayabilirsiniz. Afiyet, bal, şeker , sağlık olsun .



12 Nisan 2013 Cuma

MİLFÖYDE SUCUKLU YUMURTA

  Pazar kahvaltılarını çok severim . Özellikle kalabalık sofralarda , sevdiğim insanlar yanımdaysa. Bizim evde kahvaltı hazırlamak hem kolay hem zor diyebilirim . Çünkü eşim için kahvaltının vazgeçilmezleri olan kahvaltılıkların maalesef bir anlamı yok . Peynir ve zeytin yemiyor . Onun için mutlaka sıcak bir kahvaltı , börek , çörek , sucuk yada bir tatlı olmalı. Bende her seferinde bir şeyler uydurmaya devam ediyorum . Bir sabah mutfaktan ' Beyler sucuklu yumurtanızı nasıl alırdınız ?' diye sorduktan sonra aklıma dolapta acil yardım için bekleyen milföy hamurları geldi . Ve sucuklu yumurtalar milföy hamuruyla birleşti. Hem çok kolay oldu hemde epey lezzetli .
   Her zaman 1o dakikada hazırlayabileceğiniz bu sucuklu yumurtalar görselliğiyle de oldukça göz dolduruyor . İhtiyacınız olan sadece kaç tane yapmak istiyorsanız o kadar milföy hamuru yaprağı , sucuk , salam yada ne tercih ederseniz , yumurta tuz ve karabiber .
   Milföy yapraklarını hafif elinizle incelttikten sonra kenarlarından içe doğru 1 er cm katlayın . Orta kısmını çatalla bir kaç yerinden delin ki kabarmasın. sucuklarınızı dizip . Üzerine çırptığınız yumurtayı taşırmamaya özen göstererek bir kaşık yardımıyla ekleyin . tuz ve karabiberle tatlandırın . 200 derece fırında kızarana kadar pişirin. Her zaman mutlu ,kalabalık pazar kahvaltılarınız olsun ve o günlerin kıymetini çok iyi bilin . Sevgiler...

10 Nisan 2013 Çarşamba

BAHAR SOFRALARI İÇİN KURU MEYVELİ MAŞ FASULYESİ SALATASI



Yaşasın baharın tazeliği en sonunda  soframızla buluştu . Artık torbalar dolusu yeşillikler alabiliyorum . Hem gözüm doyuyor hemde yedikten sonra hiç bir pişmanlık duymuyorum . Özellikle salataları ızgara sebzelerle , etle ama bu aralar en favorisi baklagillerle buluşturunca çok güzel tatlar çıkıyor ortaya . Hemde ana yemek kadar doyurucu olabiliyor. İşte maş fasulyesi de bunlardan biri . Hemde oldukça beğeni kazandı . Bu minik yeşil arkadaşlar çokta kolay haşlanıyorlar. Hemde boylarına bakmadan bir sürüde faydaları var . Çeşitli internet sitelerinden okuduğuma göre maş fasulyesi ,bağırsak düzenleyici ve şeker düşürücü etkisi var .
Şeker hastaları için gerekli olan B vitaminlerini içermekte. Maş fasulyesinin içeriğinde bol protein ve lif bulunduğu ve  hücre yenileyici özelliği de olduğu yazıyordu.Güneydoğu Anadolu mutfağında çok kullanılan, ufak, yeşil bir fasulye türü.
Maş fasulyesi ile piyaz ve çorba yapabilir, pilavlara ekleyebilir ve filizlendirebilirsiniz.
Süpermarketlerde, 500 gramlık paketlerde, organik ürün stantlarında satılmaktadır. Ayrıca aktarlardan da temin edilebilmektedir. Maş fasulyesinin mercimek gibi pişirilerek,içine piyaz garnitürü, yeşil soğan, maydanoz, salatalık, zeytinyağı, koruk ekşisi ekleyerek te servis edebilirsiniz.
Benim bu ara ikinci takıntımda salatalara kuru meyveler eklemek . Kayısı kurusu  ve kuru incir ve yaban mersini favorim . İnanın çok çok güzel oluyor .
Ehh salanın tarifini verdim sayılır aslında . Ama yinede anlatayım .
1 su bardağı maş fasulyesini haşlayın . ( diğer baklagillere göre çok daha kısa sürede haşlanıyor )
Daha sonra süzgece dökerek soğuk suyla şoklayıp yeşilliklerinizi hazırlayın . Artık ne seviyorsanız evinizde ne varsa . Ben bolca kıvırcık , kuzu kulağı , taze nane , az dere otu ve 4-5 tane taze soğan kullandım . Daha sonra gün kurusu kayısılarınız ( 2-3 adet yeterli ) , yaban mersini minik minik doğrayın . Ben az bişeyde kuru üzüm ekledim . Tüm malzemelerinizi karıştırıp nar ekşisi , zeytinyağı , limon ve tuzla tatlandırın . Bence günün her öğününde keyifle tüketebilirsiniz . Hatta fasulyeleriniz haşlanmış olarak bir kaç gün dolapta da bekleyebilir . Afiyet olsun . =)=) mutlu baharlarrrr....