MERHABA..

Hepinize merhaba...Ben bir mutfak aşığıyım. Mutluyken ,hüzünlüyken ,huzurluyken ,sıkılmışken ,genelde gece uyku tutmamışken mutfakta ya bir şeyler yaparken bulurum kendimi yada maalesef yaptıklarımı yerken...Çocukluğumdan beri gelen bu aşkı, merakı ,öğrendiklerimi sizlerle paylaşmaya sizin paylaşacağınız fikirlerle tariflerle yeni mutfak maceraları yaşamaya karar verdim .Sizler sayfama bende aranıza hoş geldik ...


24 Haziran 2012 Pazar

İnternetten Yemek Siparişinin Yeni Adresi

İnsanın en zevk aldığı ve üzerinde en çok düşündüğü şeylerin başında gelir yemek!

Fakat ne yesem diye düşünmeler,karar verememeler, bazen de mutfağa girmek istemeyişler, bu  şahane şölene gölge düşürebilirdi eskiden. Eskiden diyorum,çünkü artık http://www.istelezzet.com/ var.
Öncelikle internet reklamları çok eğlenceli...

Yemek Siparişi Sepet ile Taşınmaz...:) from Istelezzet on Vimeo.

Bu sitede hayal bile edemeyeceğin kadar bol çeşit bulunuyor. Sınır tanımayan hizmet anlayışıyla 7/24, bir tık kadar yakınında olması her an canının çektiğine ulaşabilme garantisi, sektörde bir adım daha ön plana çıkma sebeplerinden bana göre.

Yöresel yemeklerden tut da, Uzakdoğu mutfağına kadar her şey senin hizmetinde. Bu kadar farklı lezzete bir tıkla ulaşmanın mutluluğu ise paha biçilemiyor. İstelezzet.com, sadece geniş seçenek yelpazesiyle değil, sunduğu ayrıcalıklarla da herkesin gözdesi olacağa benziyor.

Örneğin, istelezzet.com  diğer yemek sitelerinden farklı olarak , her siparişten “puan kazanma”, biriken puanlarla da “ücretsiz yemek” sipariş etme fırsatı sunuyor.

Onca seçeneğe rağmen hala kararsızım diyorsan, sana en yakın lokasyondaki restoranları önererek, belki de kimsenin yapamayacağı bir güzelliği de seçenekleri arasında bulunduruyor.

İstelezzet.com  standartları  yükseltmek adına, işletmeler üzerinde  sürekli bir kontrol sağlayarak,müşteri menuniyetini garantiye  almayı da başarıyor.

Tüm bu kolaylıkların ve güzelliklerin ardından sana da ‘’İşte lezzet budur’’ demek kalıyor.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

23 Haziran 2012 Cumartesi

FRAMBUAZ BAYRAMI ( Frambuazlı muffin )


Orman meyvelerine bayılıyorum. Böğürtlen ,frambuaz , frenk üzümü , ahududu , çilek ... Kısaca her türlü berry her haliyle uyar bana . Renkleri , tatları , karışımları benim için tam bir lezzet şöleni. Ben tam gözüm bahçede karadutlar kızardımı , böğürtlenlerim çiçek açtı mı derken eşimin abisinin ailenin bayanlarına getirdiği frambuazlarla bir anda olanlar oldu.  Muffinler yapıldı , tartlar süslendi ,yoğurdun üzerindeki o muhteşem duruşuyla gece acıkınca yendi derken bu hafta frambuaz bayramı ilan edildi. Önce frambuazlı muffin tarifiyle başlayıp kutu boşalıncaya kadar her türlü kullanımı paylaşmaya çalışıcam sizlerle .Selim Abi ' den berry lerin devamını dileyip orman meyveli turtasının en kısa zamanda eline geçeceği teminatını veriyorum . Ama önce muffinler ...




Malzemeler :
2 yumurta
1 1/4 cup (300ml) süt
1/2 cup (125ml) erimis tereyağ veya margarin
1 cay kasigi (5ml) limon rendesi
2 1/2 cup (625 ml) un
1/2 cup (125 ml) seker
1 corba kasigi (15 ml) kabartma tozu
1/2 cay kasigi (2ml) cay kaşığı tuz
1 1/2 cup (375 ml) taze veya dondurulmus frambuaz (veya herhangi berry meyvelerden)

Bir kasede yumurta, süt, yağ ve limon rendesini iyice cirpın .
Baska bir kasede un, seker, kabartma tozu ve tuzu kariştırıp ortasina bir çukur açarak ve yumurta karışımını ekleyin.Suyunu süzdüğünüz frambuazları ekleyin ve kaşıkla yumuşak bir sekilde karıştırın. NOT:Frambuazlar ekşi ise toz sekerde biraz bekletilebilir.
Muffin tepsisini yağlayarak yada muffin kağıtları kullanarak 200 derece önceden ısıtılmış firinda 20 dakika pişirin . Dilerseniz soğuduktan sonra üzerlerine pudra şekeri eleyebilirsiniz . Yanında soğuk koca bir bardak süt güzel gidiyor.


21 Haziran 2012 Perşembe

ROULADEN


Rouladen Alman mutfağına ait bir ana yemek. Kayınvalidemin mutfağında  rouladen özel günlerde yanında ayrılmaz ikilisi patates püresiyle masada yerini alır. İddalı tadı ve görüntüsüne karşın yapılışı oldukça kolay olan bu yemeği bir şef edasıyla misafirlerinize sunabilir ve kendinize hayran bırakabilirsiniz . Ayrıca malzemeleri oldukça basit . İçinde beni şaşırtan tek malzeme salatalık turşusu  yada taze salatalık olması olması .İlk duyduğumda burun büksemde daha sonra  afiyetle yedim . Hadi buyrun herkesi şaşırtma sırası sizde ...

6 kişi için :
6 parça çok çok ince dövülmüş kontrfile et  ( ince olması hem sarabilmeniz hemde pişme açısından önemli )
2 yemek kaşığı kadar ketçap
2 yemek kaşığı kadar hardal
2- 3 adet kornişon salatalık yada turşusu
2 adet orta boy soğan
2 adet domates
Maydanoz ve dereotu ( isteğe bağlı )
tuz ve karabiber
sosu koyulaştırmak için 1 buçuk tatlı kaşığı kadar mısır nişastası
3 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ve arzuya göre bir parça tereyağı

Öncelikle soğanınızı küçük küpler halinde doğrayın . Domatesin kabuklarını soyun ve aynı şekilde doğrayın .Maydanoz ve bir tutam dereotunuzu da incecik kıyın ve bu malzemeleri bir kapta karıştırın . Salatalıklarınızı boylamasına 4 parçaya bölün . Her bir rulo  için dörtte bir salatalık parçası yeterli olacak.
Daha sonra kasabınıza incecik dövdürdüğünüz etlerinizi açın . Etlerin tek tarafına çok fazla olmamak kaydıyla ketçap ve hardal sürün . Tuz ve karabiberle tatlandırın . ( taze çekilmiş karabiber kullanmanızı kesinlikle tavsiye ederim . )Daha sonra içlerine hazırladığınız soğanlı karışımı koyup üzerine 1 parça salatalık ekleyin. Etlerinizi elinizden geldiğince kenarlarını kapatarak sarın .Et bağlama ipi kullanarak yada kürdanla etlerinizi tutturun .

Kalın tabanlı bir tencerede zeytinyağınızı kızdırın arzuya göre bir parçada tereyağı ekleyebilirsiniz . Yüksek ateşte etlerinizi yanmasını önlemek için çevirerek iyice mühürleyin . Etleriniz mühürlendikten sonra üzerlerini geçecek kadar kaynar su ekleyip kapağını kapatın. Ateşi kısarak 1 - 1 buçuk saat kadar pişirin . Etleriniz piştiğinde tencerenizde nefis bir sos bırakacak . Etlerinizi tencereden bir tabağa alıp , tencereye bıraktığı sosunuzu nişastayı katarak iyice karıştırarak koyulaşıncaya kadar pişirin . Eğer taneli kalırsa bleander dan geçirebiliriniz . Sosunuzun tadına bakarak bu aşamada tuz ve karabiber ekleyebilirsiniz. Rouladen  hazır . Servis için yanında kesinlikle patates püresi tavsiye ederim . Hepinize afiyet olsun . Şimdi gururla servis yapma zamanı .  =)

YILLAR SONRA BU MEVSİMDE BETA

 Selam ... Nasıl oldu bilmiyorum ama 40 C sıcaklıkta 30 yaşımda beta olmayı başardım . Maalesef bırakın yeni tarifler deneyip bunları sizlerle paylaşmayı,  kolumu kıpırdatacak halim kalmadı. Kamyon çarpma deyimini yaşadım . Hepinizin kavrulduğu bu havada beni battaniyemden ayırmak isteyen doktora hala kızgınım . Çocukluğumun kabusu 21 günde bir yapılan toplu penisilin işkencesini tekrar hatırladım .İşte tüm bunlar yüzünden sayfamdan ayrı kaldım . Ama çok şükür toparlandım tekrar ve mutfağama kavuştum . Kaybettiğim zamanı hızlıca telafi edeceğime söz veriyorum . Yarına muhteşem bir ana yemek tarifi var.  Roulade yapacağım . Alman mutfağına ait bir yemek . Yapılışı oldukça basit . görüntüsüyle de oldukça fors kazandırıyor  =) Yarın görüşmek üzere..

13 Haziran 2012 Çarşamba

Pikniği Hak Ettik


Bütün hafta boyunca yeterince yoruluyoruz. Hafta sonuyla beraber arkadaşlarla pikniğe gitmenin tam zamanı. Yaz sıcakları bastırmadan gitmek lazım pikniğe.
Bir de pikniğe giderken iskambil kağıdını unutmamak lazım. Güzel bir piknik alanı, arkadaşlarımla beraber güneşli bir hafta sonu. Daha ne isterim?
Hayallerimi süsleyen piknik tam da böyle. Bir de mercimek köftesinin benim için anlamı başkadır. #piknikteiyigider!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

ŞİMDİ TAM PAZAR ZAMANI

Şimdi tam pazara gitmek zamanı deyip pazartesi günü Ankara dikmen pazarına gittim.Aslında çocukluk anılarımda pazarın kötü bir anısı olsa da (7 yaşlarındayken fırtına çıkmıştı ve ben  o kocaman şemsiyelerin altında kalmıştım)o korkuyu yıllar sonra atıp her şeyi dokunarak, koklayarak almanın tadını çıkarıyorum.   Harika resimler çektim. Nerdeyse bildiğim ve sevdiğim tüm sebze ve meyveler tezgahta yerlerini almışlardı. Kesinlikle bu mevsim bolca sebze, meyve tüketme mevsimi. Hemde taze taze , kokulu kokulu sebze ve meyveler. Ayrıca bazılarının zamanı  geçmeden kış için de hazırlık yapabilirsiniz. Sebzelerinizi şoklama yöntemiyle kış için derin dondurucunuzda  saklayabilirsiniz . Böylece hem konservelerden uzak durmuş olursunuz ,hemde kendi ellerinizle hazırladığınız için  kışında gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz . Örneğin kışlık bezelye hazırlayacaksanız elinizi çabuk tutun . Neredeyse bitmek üzere. Aynı şekilde enginar sevenlere de duyurulur .Şu anda fasulyeninde tam bol zamanı . Ayşekadını var, boncuğu var ,çalısı var . Barbunya ve bamya da yeni yeni tezgahlara gelmeye başlamış ama bence hala pahalı . Özellikle kış hazırlığı için daha bekleyebiliriz .Aaa unutmadan birde tam yaprak zamanı. Sarmasını bilene, yemesini sevene duyurulur.Özellikle Tokat ve İzmir yaprağını öneririm. Bu kadar bahsetmişken hemen kısaca anlatayım . Ben bu hafta bezelyelerimi attım dolaba . Nasıl mı ? Ayıkladığınız bezelyelerinizi önce kaynar suya atıyorsunuz yaklaşık 2 dakika sonra alıp bu sefer soğuk suya koyuyorsunuz .Böylece şoklama yöntemiyle rengini de korumuş oluyor. Daha sonra iyice süzerek dilediğiniz ölçülerde buzdolabı poşetlerine doldurup ağzını sıkıca bağlıyoruz . İşte hepsi bu . Kışın ortasında tazecik bezelyeniz hazır .




Pazarın devamını size resimlerle anlatacağım . Benim en sevdiğim ve gözümü bir türlü doyuramadığım tezgah yeşillik tezgahı . Maydanozu .teresi ,rokası , nanesi , marul ,kıvırcık , kuzu kulağı , radika , ve zahter ( taze kekik ) .Hepsi benim favorim . Tezgahın yanı başında hemen bir salata yapabilirim kendime. Üzerine şöyle sulu kokulu bir limon . Tamamdır. =)















12 Haziran 2012 Salı

ANKARALI BLOGGERLAR BULUŞMASI

Evet biliyorum çok şanslıyım. Organizasyonu düzenleyen Zeynep ve beni haberdar eden Yasemin sayesinde bende bu organizasyonda yer aldım. Buluşma Çukurambar' daki Zamane Kahvesinde oldu.Yaklaşık 40 kadar blog yazarıyla buluşup onları ve bloglarını tanımak keyifliydi. Carte d'or un bizler için hazırladığı hediyeler denenmek için dolapta yerlerini aldılar. Başta Zeynep 'e ve katılan herkese sevgilerimi gönderiyorum . İşte bu güzel günden kareler ... ( fotoğraflar :www.zeynepinevi.com )    


   



10 Haziran 2012 Pazar

DOLUDOLU HAFTA SONU ...

Bu hafta sonu yemek yok... Daha doğrusu bizim evde pişen kayda değer bir yemek yok. Çünkü ben bu hafta sonu bolca gezip, bir açık büfeden diğerine kondum. Hafta içi spor salonunda döktüğüm terlerin hakkını verdim. Hiç altında kalıp boğazımı tutar mıyım? =) Jet hızıyla anlatmaya başlıyorum. Cumartesi sabahı geleneksel anneler ve kızları buluşmasını gerçekleştirdik. Bizim sülalede kız çocuk nadir bulunduğu için toplam 3 anne 3 kızız. Çukurambardaki uzun zamandır merak ettiğim Fırıncı Orhan'da buluştuk. Açık büfe kahvaltı aldık. Tadabildiğim her şey oldukça lezzetliydi. Fakat lezzetin tadına varmak oldukça zor. Mekan çok büyükte olsa kalabalıktan ne yediğinizi nede konuştuğunuzu anlıyorsunuz. Bu yüzden ben pek hoşlanmıyorum çok kalabalık yerlerden. Garsonlar yetişebilmek için ciddi çaba sarf ediyorlardı. Mekanın içinde alışveriş yapabileceğiniz şarküteri ve manav reyonu var. Benim aklımda ekmekler kaldı. İlk durak böylece noktalanmış oldu. VEE benim için bu haftanın en güzel, en heyecanlı buluşması gerçekleşti. ANKARALI BLOG YAZARLARI BULUŞMASI... Bu konuyu tabiki ayrıca yazacağım. O yüzden buluşmayı ayrı bir sayfada paylaşmak üzere geçiyorum.
ANKARA BLOG YAZARLARI BULUŞMASI
Çukurambar Zamane Kahvesi
Resim : http://www.zeynepinevi.com/

Daha sonra akşam olduğunda tüm bu gezmeler bana yetmedi, arkadaşlarımızla Kuğulu Park'ta buluşup Ankara daki ilk yaz akşamını kutladık. Eee Tunalı Hilmiye gidilir de Kıtırdan kokoreç yenilmez mi? Evet itiraf ediyorum onu da zevkle indirdim mideye. Akşam evde eğlenceye devam ederek benim en sevdiğim oyunlardan biri olan risk oynadık. Üç kıtanın sahibesi olarak oyunu tamamlayan ben, gururla uyudum.

ORANİUM XL  İNCEK 
Pazar sabahı kalkılır ve Kaan cimlastiğe götürülür. İlgilenenler için söyleyeyim. Hacettepe Ünivesitesi Beytepe Kampüsü içinde çeşitli yaş grubundaki çocuklar için kurslar var. Cimlastik dersleri sevgili Zeki Özbek Hoca ve öğrencileri tarafından veriliyor. Maalesef şimdilik derslerden fotoğraf çekemiyorum. Çünkü Kaan bizi görünce cıvıtıveriyor... Oradan Kaan efendinin hızına yetişemeyip havuzda bulduk kendimizi... Günün geri kalanı oğlum yavaş, kolluklarını çıkarma, aman kayarsın diyerek geçti.
Çok ama çok eğlendi ve yorulmadı. Evde bir kaç tur Survivor  yarışından sonra çok şükür az önce sızdı. Allah tüm anne babalara çocuklarına verdiği kadar enerji versin. Ama onları da hiç yanımızdan eksik etmesin.  İşte böyle bitti hafta sonu... Hepinize sevgiler...

7 Haziran 2012 Perşembe

KROKANLI VE TAHİN - PEKMEZLİ KEK

 Selam . Yaklaşık 10 gün kadar tembellik yaptıktan sonra isminden anlaşılacağı üzere bomba bir kekle buradayım . Tarifi birkaç gün önce eski dergileri karıştırırken bulup bir ara denerim diye bir köşeye ayırmıştım . Dün sevgili  Yasemin Babalık tanışıp çok güzel bir sohbet ettik . Benim için çok güzeldi .Çünkü o benim ilk blogger arkadaşım . Umarım arkadaşlığımız devam eder. Sözün kısası blogger arkadaşıyla yapılan güzel bir kahvaltıdan sonra koşa koşa eve gelip keyifle tarif denendi ve başarılı oldu .

İşte Malzemeler : 


4 yumurta
300 gr un
150  gr şeker
1 su bardağı tahin - pekmez karışımı
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
1 pk kabartma tozu

Krokan için :


1 su bardağı şeker
yarım çay bardağı su
4 yemek kaşığı kadar iri kırılmış ceviz
7-8 tane doğranmış kuru kayısı

Yapılış olarak klasik keklerden bir farkı yok . Önce yumurta ve şekeri iyice çırpın .Sonra tahin ve pekmezi ekleyerek iyice yedirin . Elenmiş un , kabartma tozu ve cevizleri de ekleyerek kek hamurunuzu  karıştırın . Kek kalıbınızı iyice yağlayıp unlayın ve fazla unu ters çevirerek alın . ( Ben dikdörtgen kalıp kullandım . ) Önceden ısıtılmış 180 C lik fırında yaklaşık 35 - 40 dakika . kadar pişirin . Kekinizin pişip pişmediğini bir çubukla yada bıçakla kontrol ettikten sonra  fırından alın . ( eğer çubuk keke batırdıktan sonra temiz çıkıyorsa kekiniz pişmiş demektir )  Tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın .
Krokanı hazırlamak için şeker ve suyu  kalın tabanlı çelik bir tencereye alın . Yüksek ateşte hızlı hızlı karıştırarak şeker iyice eriyene kadar pişirin . Köpük köpük olmaya başlayınca limon suyunu ekleyin . Kıvamı koyulaşıp altın rengini alınca ceviz ve kayısıları ilave ederek kısık ateşte 2 - 3 dakika kadar pişirin .
Sıcak krokanı soğuk kekin üzerine kaplayacak şekilde kaşık yardımıyla keki kaplayacak şekilde dökün . Dilerseniz kenarlarında akanları tahta spatula ile  düzeltebilirsiniz . Benim akmış görüntü daha çok hoşuma gidiyor . Soğuyup sertleşmesini bekleyin . Afiyet olsun .